Bu devlet, bir zamanlar tek bir federasyonun cumhuriyetleri olan komşu ülkelerle çevrili Balkanlar'da bulunuyor. Bu nedenle Karadağ kültüründe Boşnakça veya Hırvatçaya benzer gelenek ve özellikler bulabilirsiniz. Balkan ülkelerinin mutfağı ve ulusal kostümleri, tatilleri ve müzikleri de pek çok ortak noktaya sahip ve Karadağ'da seyahat ederken Rusya sakinleri için dil engeli çok şartlı görünüyor.
Değerli gemi
Karadağ kültürünü inceleyen sanat tarihçilerinin aklına gelen bu karşılaştırma türüdür. Yüzyıllar boyunca ülke kendi geleneklerini geliştirdi, sakinleri çeşitli halk sanatı türleriyle uğraştı, müzik besteledi, kitaplar yazdı ve muhteşem mimari şaheserler yarattı.
Eski insanların günlerinde bile, bugünün Karadağ topraklarında ilk yerleşimler vardı ve arkeologlar tarafından bulunan tarihi hazineler, toplumun zaten ilk kültürel şaheserleri yarattığını gösteriyor. Alçı veya boyalı süslemeli seramik kaplar, antik bazilikaların mimari parçaları ve ilk Slav yerleşimlerinde korunmuş mimari yapıların oymaları, yeni çağın başlangıcında Kara Dağ'ın eteğinde ortaya çıkan canlı ve farklı bir kültürün örnekleridir.
Kotor şehri, tarihi merkezi UNESCO'nun koruması altına alınan ve Dünya Kültür Mirası listelerinde yer alan Karadağ kültürünün ortaçağ gelişiminin merkezi oldu.
Tapınaklar ve anlamları
Bizans'ın etkisi, Karadağ kültürünün gelişimini özel bir şekilde etkiledi: topraklarında bugün birkaç yüz tane olan Ortodoks kiliseleri inşa edilmeye başlandı. Karadağ'ın en önemli korunmuş manzaraları, ülkenin sayısız konuğunun yakın ilgisinin nesnesi haline geldi:
- Çapraz tonozları uzak XII. Yüzyılda dikilmiş olan Kotor'daki St. Tripun Katedrali.
- 13. yüzyılda inşa edilmiş Moraç'taki manastır kilisesi.
- XI yüzyılda St. Michael onuruna Ston'da inşa edilen kilisenin freskleri.
- Romanesk üslubuna uygun olarak inşa edilmiş, ancak bazı Gotik unsurlarla inşa edilmiş Swaca'daki 15. yüzyıl kiliseleri, binalara özel bir ciddiyet ve ciddiyet kazandırıyor.
edebi anıtlar
Bugün bilinen en eski el yazısı edebi şaheserler, 10. yüzyılda modern Karadağ topraklarında ortaya çıktı. Ardından, beş yüz yıl sonra kitaplar basılmaya başlandı ve bu tür ilk eser Zebur'du. Karadağ kültürünün önemli bir parçası olan ülkenin manastırlarında yüzlerce ortaçağ el yazması saklanmaktadır.