Kuzey Kıbrıs, uzun yıllar Türkiye'nin egemenliği altında kalmış ve sadece bu ülkenin tanıdığı bir cumhuriyettir. Bu, ne yazık ki, Rus turistler arasındaki popülaritesine katkıda bulunmuyor, ancak Kuzey Kıbrıs tatil beldelerinde Afrodit adasının bu bölümünü ziyaret edenler geri kalanından memnun kaldılar. Buraya seyahat etmek için Rusların Schengen vizesine ihtiyaçları yoktur ve onlar için sınırı geçme prosedürü Türkiye'ye girerkenkiyle aynıdır. Kuzey Kıbrıs'ta tatil seçenlerin tek sıkıntısı Lefkoşa'ya direkt uçuşların olmaması. Hava iletişimi sadece Türk havaalanlarından birinde veya Alanya'dan deniz yoluyla transfer ile mümkündür.
Her zaman TOP
Kuzey Kıbrıs'taki en ünlü tatil köyleri, turist kalabalığının olmaması ve plajların temizliği nedeniyle hoş bir çekiciliğe sahiptir. Burada, hiç tatilcinin olmadığı ve denizin özellikle berrak göründüğü sahilin tenha bölgelerini kolayca bulabilirsiniz. Ancak, popüler tatil yerlerinin altyapısı oldukça gelişmiştir ve herkese yetecek kadar konforlu otel ve restoran bulunmaktadır:
- Adanın doğusunda yer alan Gazimağusa, neredeyse iki buçuk bin yaşında. Bu şehirde antik yapıların ve arkeolojik alanların yanı sıra hem Yunan hem de Türk otantik menüsü ile şirin dükkanlar ve restoranlar bulabilirsiniz. Gazimağusa otelleri, çok çeşitli halk için tasarlanmıştır ve seviyeleri, cephede ilan edilen yıldızlık ile oldukça tutarlıdır.
- Girne'de her yaştan ve her gelirden turist rahat eder. Kuzey Kıbrıs'ın bu bölgesindeki oteller hem varlıklı gezginleri hem de ekonomik konaklama seçeneklerini tercih edenleri ağırlıyor. Girne plajları temiz ve bakımlıdır. Akdeniz'in en iyilerinden biri olarak kabul edilirler.
Tek bir plaj değil
Kuzey Kıbrıs'ın tatil beldelerinde, yüzme ve güneşlenmeden boş zamanlarınızda kendinize yapacak bir şeyler var. Su sporları ve yerel şarap tadımı, doğu çarşısında alışveriş ve sayısız cazibe merkezine geziler - eğlence programı çeşitli ve heyecan verici olabilir.
Dalgıçlar, sualtı dünyasının florasını ve faunasını gözlemleme fırsatı için Kuzey Kıbrıs'ı sever ve balıkçılar, akşam yemeğini kendi elleriyle yakalama fırsatına bayılırlar. Eski eserlerin hayranları, gerçek bir nadirliği keşfetmekten mutluluk duyarlar - denizin dibinden yükselen, Büyük İskender zamanında batmış bir gemi.