Bu Afrika ülkesinin ana sembolü, üzerinde mavi bir diskin arka planına karşı kırmızı renkte güneş ışınlarında beşgen bir yıldızın yükseldiği çapraz bir pala ve bir çapadır. Bütün bu kompozisyon, mısır, pamuk ağacı, kahve, yarım tekerlekten dokunmuş bir çelenk ile çerçevelenmiştir. Alt kısımda, Angola armasının açık bir gümüş rengi kitabı ve altın bir kurdelesi var. Üzerinde Portekizce olarak ülkenin adı yazılıdır.
Angola armasının bazı sembollerinin anlamı
- Armanın ortasında bir pala ve bir çapa var. Angola halkının bağımsızlığı için verdiği mücadeleyi simgeliyorlar.
- Kitap, eğitimin, refahın ve yüksek düzeyde bir kültürün sembolüdür.
- Beş köşeli yıldız, dayanışmanın, ilerici gelişmenin bir işaretidir.
- Yükselen güneş yeni bir ülkenin işaretidir.
- Çarkın yarısı, Angola'da gelişmiş bir endüstrinin olduğunun bir işaretidir.
- Bir demet pamuk, mısır ve kahve, bu ülkede yetiştirilen başlıca tarımsal ürünleri gösterir.
- Ülkenin adının yazılı olduğu şerit (altın renginde), ülkenin refahına zenginlik ve güven anlamına gelir. Aynı renk, doğanın zenginliğini ve Afrika kıtasının bağırsaklarını simgelemektedir.
- Yükselen güneşin kırmızı rengi, Angola halklarının bağımsızlık için döktüğü kandan başka bir şey değildir. Armanın üzerindeki siyah renk, Afrika Kara Kıtasını simgelemektedir.
Angola armasının kısa bir tarihi
Yukarıda açıklanan arma, 1992'den beri devletin resmi sembolü olmuştur. O zamana kadar Angola Halk Cumhuriyeti'nin arması zorunluydu. Bu ülke 1975 yılında Portekiz'den bağımsızlığını ilan ettikten sonra zorunlu hale geldi. Her iki arma da tamamen aynıdır. Aralarındaki tek fark, simgeledikleri devlet adınadır.
Ayrıca bu armanın bir şekilde Angola'nın devrimci geçmişiyle bağlantılı olduğunu da unutmayın. Gerçekten de, yakın zamana kadar Angola, sözde sosyalist kampın ülkelerine aitti. Bu yüzden üzerinde beş köşeli bir yıldız var - tüm sosyalist ülkelerin zorunlu bir sembolü.
Çapa ve pala aynı zamanda Angola'daki son devrimin ve iç savaşın da sembolleridir. Ve açık kitap, Angola için eğitimin ve yüksek bir kültürün ne kadar önemli olduğunu gösteriyor, çünkü ülkede hala birçok okuma yazma bilmeyen insan var. Sadece çok yakın zamanda okuryazarlık oranı biraz yükselmeye başladı.