cazibe açıklaması
Antik ortaçağ kalesi Kalamita, Inkerman şehrinde yer almaktadır. Kalıntıları, Chernaya Nehri'nin ağzında, Monastyrskaya Dağı'nda yer almaktadır ve Hıristiyan mağara manastırının hayatta kalan kısımları, dağın alt kısmında korunmuştur. Tüm bu antik yapılar, ulusal rezerv "Chersonesos Tauric" şubesinin kompleksinin bir parçasıdır.
Tarihçilere göre, orijinal sur, Orta Çağ'ın başlarında Manastır Kayası'na dikildi. O zamanlar Bizans, Kırım'ın güneybatı kesiminde göçebe akınları tehdidinden korkarak Herson çevresinde kaleler inşa ediyordu. Yazılı kaynaklar bu tahkimatla ilgili bilgileri korumamıştır.
"Kalamita" adı ilk kez 1474'te yayınlanan Ceneviz deniz haritasında bulundu. Daha önce - XIII ve XIV yüzyılların başlarındaki İtalyan haritacıların haritalarında bu yere Gazaria ve Kalamira deniyordu.
Prens Theodoro Alexei, Kara Nehir'in ağzında bulunan Avlita adlı Theodoritlerin tek limanını korumak için 1427'de bir kale inşa etti. Şehzadeler Theodoro, Kalamit limanı üzerinden o kadar canlı bir ticaret gerçekleştirdiler ki, Kafa için tehlikeli bir rakip haline geldiler. O zamanki Cenevizlilerin Karadeniz kolonilerinin yönetimine adanan talimatında, Mangup şehzadelerinin Kafa'nın hak ve imtiyazlarını hiçe sayarak Kalamita'da açıktan bir liman kurdukları yazılıdır. İçerisine ticari gemilerin yüklenmesi ve boşaltılması da Kafa'nın topladığı vergilere zarar vermektedir.
Tatarlar, Türklere köle satmak için Kalamitsky limanını aktif olarak kullandılar. 1475 yazında güneydoğu Kırım'a inen ve Ceneviz kolonilerini ele geçiren Türk ordusu, Mangup'a yaklaştı. Beyliğin başkenti Aralık 1475'te düştü ve uzun bir kuşatmaya dayanamadı. Kalamita biraz önce Türkler tarafından ele geçirildi. Manastır Kayası üzerindeki tahkimat, Türkler tarafından In-Kermen (İnkerman) olarak adlandırılmıştır. Türkçeden çevrilmiş, "mağara kalesi" anlamına gelir. XVI-XVII yüzyılların başında, ateşli silah kullanımının yeni koşullarında askeri operasyonlar için kaleyi yeniden inşa ettiler.
17. yüzyılın başlarında limanda ticari hayat tüm hızıyla devam ediyordu, ancak 18. yüzyılın ortalarında kalenin ve Kalamita limanının askeri ve ticari önemi kaybolmuştu.