cazibe açıklaması
Argos'a 12 km uzaklıkta, bir zamanlar muhteşem Miken akropolünün kalıntılarının bulunduğu bir tepenin yükseldiği Midea köyü bulunur. Araştırmacılar burayı Argolis'in Mycenae ve Tiryns'ten sonra en önemli ve sağlam üçüncü akropolünün yanı sıra önemli bir idari ve ekonomik merkez olarak görüyorlar. Deniz seviyesinden 270 m yükseklikte bir tepenin üzerine inşa edilen ve Mycenae ile Tiryns arasında bulunan kale, stratejik olarak önemli bir yer olarak kabul edildi. Tepenin tepesinden panoramik manzara, tüm vadi ve körfezin kontrolünü sağlıyordu.
Bu akropolün yapımında Miken ve Tiryns'de olduğu gibi devasa kayalardan oluşan bir yapı olan cyclopean duvarcılık denen taş kullanılmıştır. İlginç bir şekilde, bu tür yapılarda bağlayıcı çözelti kullanılmamıştır. Eski Yunanlılar, bu tür duvarlara sahip binaları, "Kiklop" adının geldiği yer olan Cyclops'a bağladılar.
İlk önemli kazılar 1939 yılında İsveçli arkeolog Axel Persson tarafından yapılmıştır. Dairesel kiklop duvar 24.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. kuzeybatı ve kuzeydoğu yamaçların üst akropolünü ve alt teraslarını korur. Güney tarafında, akropol sarp bir kaya ile korunmaktadır, bu nedenle burada ek tahkimat gerekli değildir. Akropolis'in sur duvarının batı ve doğu kesimlerinde karşılıklı iki kapısı vardır. Doğu kapısı ana girişti ve kayalık bir alanda bulunan Yukarı Akropolis'e açılıyordu. Bugün doğu kapısı molozdan temizlenmiş ve duvarda geniş bir boşluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Batı kapısı teraslarıyla Aşağı Akropolis'e açılıyordu. Girişe yakın bir yerde muhtemelen gardiyan ve depo olarak kullanılan bir oda vardı. Ayrıca Aşağı Akropolis topraklarında büyük bir dikdörtgen yapı (megaron) keşfedilmiştir. Akropolis, yerleşik boruları ve yeraltı rezervuarları olan bir drenaj sistemi ile donatıldı.
MÖ 13. yüzyılın sonunda. deprem sonucunda kale duvarı ve akropolün tüm yapıları ağır hasar görmüştür. Akropolün farklı yerlerinde yapılan kazılar sırasında, büyük taşlar tarafından ezilmiş iskelet kalıntıları (deprem kurbanları) bulundu. Kale, yıkımdan sonra yeniden inşa edilmiş ve MÖ 12. yüzyılda kullanılmıştır.
Midea akropolünün kazıları sırasında seramikler, bronz eşyalar, fresk parçaları, mühürler, silahlar, mücevherler, çeşitli taş ve metal eşyalar, mutfak eşyaları vb.