Bu Alman metropolü, ülkenin önemli bir ekonomik, finansal ve turizm merkezi olarak kabul edilir. Banliyölerle birlikte Frankfurt am Main, Avrupa'nın en büyük kentsel yığılmalarından birini oluşturuyor ve havaalanı her gün binlerce yolcu için bir transfer noktası olarak hizmet veriyor. Şehir 46 idari bölgeye ayrılmıştır ve bunların çoğu bir zamanlar şehir sınırlarının bir parçası haline gelen bağımsız yerleşim yerleriydi.
Batıdaki Höchst
Frankfurt am Main'in bu banliyösü, yerel folklor festivali ile ünlüdür. Her yıl Haziran ayında Hoechst otellerinde boş yer kalmıyor, bu yüzden Almanların kendi ulusal kültürlerine dokunma arzusu çok büyük. Şehrin sokaklarında ve meydanlarında temiz havada çeşitli köpüklü içeceklerin tadını çıkarabileceğiniz bira festivali her zaman etkinliğin bir parçası haline geliyor.
Program ayrıca yerel çiftçiler tarafından getirilen otantik Germen hediyelik eşyalarını ve ürünlerini satın alma şansının olduğu fuarları da içeriyor. Folklor grupları tarafından vazgeçilmez bir müzik eşliğinde sağlanır.
Frankfurt am Main banliyösünün ana mimari cazibe merkezi, Karolenj döneminde inşa edilen St. Justin Kilisesi'dir. Franklar devletinin bir parçası olan bu toprakları 8. yüzyılda Karolenj hanedanı yönetiyordu. Genel olarak, eski Höchst iyi korunmuş durumda ve misafirleri, kiliseye ek olarak, bir aile albümü için 16. yüzyıl zanaatkarlarının atölyesini yakalayabilir. Yerel porselen fabrikasının kaliteli ürünleri hediyelik eşya olarak buradan götürülüyor.
Roma döneminden
Frankfurt am Main'in bu banliyösünün tarihi, Antik Roma dönemine kadar uzanır. Sonra ahşap bir lejyoner kampı ve bir zafer takı inşa edildi. Yeni dönemin 70'lerinde, ağaç taşla değiştirildi ve şehrin su kaynağı görkemli bir su kemerine "emanet edildi". Mainz'deki modern istasyonun yerinde bir amfitiyatro vardı ve şehir surları sakinleri düşman baskınlarından koruyordu.
Mainz Katedrali, son bin yıldır Frankfurt am Main'in güneybatı banliyölerinde mimari baskın olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Gotik ve Barok özelliklere sahip bu üç koridorlu Romanesk bazilika, 10. ve 15. yüzyıllar arasında inşa edilmiş ve Orta Çağ'da birkaç hükümdar burada taçlandırılmıştır. Görkemli yapının uzunluğu dış surlar boyunca 116 metre, batı kulesinin yüksekliği ise 83 metredir.