Alupka, Kırım Yarımadası'nın güney kıyısında, Ai-Petri Dağı'nın eteklerinde yer almaktadır. Şimdi bir sahil iklim beldesidir. Şehir, Yalta'ya 17 kilometre uzaklıktadır.
Alupka'nın ilk sözü 960'a (Kırım'daki Hazar egemenliğinin zamanı) kadar uzanıyor. Alupka'nın tarihi, ilk adın modern versiyondan biraz farklı olduğunu kanıtlıyor - Alubika. Ayrıca - Alupka'nın tarihi kısadır.
14-15. yüzyılda Ceneviz Lupica'nın ana karakolu bu bölgede bulunuyordu. 15. yüzyılın sonundan 17. yüzyılın ortalarına kadar Alupka, Osmanlı padişahlarının taç mülkünün bir parçasıydı. Kırım yarımadasının Rusya'ya ilhak edilmesinden sonra, Prens G. Potemkin Alupka'ya sahipti.
Prens Vorontsov
1823'ten beri köy, Prens Vorontsov'un mülkiyetine geçti. Burada bugüne kadar ayakta kalan bir saray inşa etti. Bugün Vorontsov Sarayı popüler bir turistik yer ve şehrin ana cazibe merkezidir.
1886 itibariyle köyün nüfusu üç yüzün biraz altındaydı. Alupka köyü o zaman kırk dört haneden oluşuyordu. Köyün arazisinde bir cami, dört fırın ve iki dükkan vardı.
Alupka tatil köyü
Alupka'nın güzel manzaralarında dünyaca ünlü sanatçılar çalıştı: Ivan Shishkin; Vasili Surikov; Konstantin Bogayevski; Nikolay Samokish. Gözlem güvertesi olan en yüksek kayalardan biri, deniz manzarası I. Aivazovsky'nin adını almıştır.
Çok uzun zaman önce, yirminci yüzyılın başında Alupka bir tatil yeri oldu. Yirmili ve otuzlu yıllarda, tatil tesisleri aktif olarak inşa edildi, şehrin altyapısı geliştirildi. İç Savaştan sonra Alupka sahilinde yirmiden fazla sağlık tesisi açıldı. Bu tatil beldesinde farklı zamanlarda F. Chaliapin, I. Bunin, M. Gorky gibi ünlüler dinlendi ve tedavi gördü. Tesisin sık sık konukları S. Rachmaninov, V. Bryusov, Lesya Ukrainka ve diğer kültürel ve politik figürlerdi.
Alupka, 1938'de bir şehir statüsü aldı. 1972'de Alupka yakınlarında iki yüzden fazla çalı ve ağaç çeşidinin toplandığı bir peyzaj parkı açıldı. Bu park, bahçecilik sanatının bir anıtıdır.
Bugün Alupka popüler bir tatil beldesidir; birçok turist buraya dinlenmek ve tedavi için gelir.