cazibe açıklaması
Palazzo Labia, Venedik'te 17. ve 18. yüzyıllarda inşa edilmiş barok bir saraydır. Bu, şehrin su üzerindeki son büyük saraylarından biridir - İtalya dışında çok az bilinir, Giovanni Battista Tiepolo tarafından fresklerle boyanmış dans salonuyla dikkat çeker. Buna ek olarak, Palazzo Labia, yalnızca Büyük Kanal'a bakan bir cepheye değil, aynı zamanda Cannaregio Kanalı'na bakan bir arka cepheye sahip olmasıyla da ayırt edilir (ikincisi, bu arada, ana olanıdır). Venedik'te bu mimari çok nadirdir.
Palazzo'nun sahibi olan Labia ailesi İspanya'dan geldi ve sadece 1646'da Venedik'te kendilerine ünvanı aldılar ve bu da yerel aristokratlara "yeni başlayanlar" takma adını kazandırdı. 17. yüzyılın sonunda saraylarının inşaatına başladılar ve bunun için az bilinen iki mimarı işe aldılar - Tremignon ve Cominelli. Seçilen yer, Büyük Kanal'ın San Jeremia bölgesindeki Cannaregio Kanalı ile birleştiği yerdi. Venedik'teki diğer birçok saray gibi, Palazzo Labia da bir avlunun etrafına inşa edilmiş bir dikdörtgen şeklindeyken, cepheleri o zamanın çoğu klasik binasının aksine sade ve hatta biraz katı. Campo San Jeremia meydanına bakan cephe, dekorasyonunda Cannaregio Kanalı'na bakan cepheden daha düşük değildir. Büyük Kanal'a bakan üçüncüsü daha küçüktür. Sarayın kendisi beş katlıdır. Birinci ve ikinci katlar çok alçaktır ve çıkıntılı taşlarla süslenmiştir. Sonraki iki kat, sütunlarla ayrılmış ve korkuluklu balkonlarla çerçevelenmiş yüksek bölmeli pencerelere sahiptir. Beşinci kat, Labia ailesinin hanedan kartallarıyla birbirinden ayrılan, küçük oval pencereli kırma çatının altında alçak bir asma kattır. Campo San Jeremia'ya bakan cephe Venedik Gotik tarzındadır ve diğer iki klasik cephe ile önemli ölçüde tezat oluşturmaktadır.
İçeride, ana dans salonu Salone delle Feste, tamamen Mark Antony ve Kleopatra'nın romantik karşılaşmalarını gösteren fresklerle boyanmıştır. Bu freskler, Tiepolo ve Girolamo Mengozzi Colonna'nın ortak eseridir. Labia ailesinin üyelerinin freskler için model olarak hizmet ettiğine inanılıyor. Ön odaların geri kalanı, elbette, dans salonuna kıyasla solgun, ancak yine de dikkati hak ediyorlar. Örneğin, Green Damascus Salon, işlemeli bir mermer şömineye ve Pompeo Batoni'nin devasa fresklerine sahiptir.