cazibe açıklaması
Primorsky Bulvarı, Odessa'nın bir kartvizitidir ve hem gelen turistler hem de yerel sakinler için en gözde yürüyüş yerlerinden biridir. Burası sadece bir sokak değil, romantizm ve antik çağla dolu bir yer. Burada dev çınar ağaçlarının, kestanelerin ve ıhlamur ağaçlarının gölgesinde ara sokaklarda yürüyebilir, tuzlu deniz meltemini soluyabilir veya uçsuz bucaksız deniz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Bulvar kıyı şeridi boyunca uzanır, ön cephesi klasisizm ve erken Rönesans tarzında inşa edilmiş güzel eski binalardan oluşur. Sadece güzel mimarisiyle değil, birçok ünlünün burada kalmış olmasıyla da övünen Londonskaya Hotel'in binasının önünden geçemezsiniz. Bir zamanlar, Primorsky Bulvarı'nda, de Ribas'ın müfrezesinin fırtına ile alabildiği, güvenilir ve zaptedilemez Khadzhibey kalesinin duvarları yükseldi. Bu olaydan sonra, 1928'de bulvar aktif olarak inşa edilmeye başlandı, bu nedenle Kont Pototsky, Prens Lopukhin, Prenses Naryshkina ve toprak sahibi Shidlovsky burada bir ev satın aldı.
Hem bulvarın hem de tüm Odessa'nın ana süslemelerinden biri, 1841'de inşa edilen ünlü Potemkin (Primorskaya) merdivenidir. 192 basamak limana çıkar ve bu şehrin en tanınmış anıtlarından biri olan belediye başkanı Armand de Richelieu (Duke) merdivenlerin üzerine dikilir. Bulvarın restorasyonu sırasında, 5.-3. yüzyıllara ait eski bir yerleşimin kalıntıları keşfedildi. M. Ö., bugün kazıların üzerine camdan bir kubbe dikilmiş ve herkesin manzarasını görebilmesi için ışıklar takılmıştır.
Akşamları bulvar gerçek bir masal sokağına dönüşüyor. Asırlık ağaçlar, sanki emir vermiş gibi, binlerce çok renkli ışıkla parlamaya başlar. Yollarda iki atın çektiği zevk arabaları sürüyor, yavaş yavaş yürüyen aşık çiftler resmi tamamlıyor. Buradaki atmosfer romantizm dolu.