cazibe açıklaması
Melnik, Pirin Dağları'nın güney yamaçlarında bulunan en küçük Bulgar kasabasıdır. Yazılı kaynaklarda Melnik kalesinden ilk olarak 11. yüzyılda bahsedilmiştir, ancak bundan yüzyıllar önce antik Trakyalılar ve daha sonra Romalılar buraya yerleşmişlerdir. En parlak döneminde, Melnik yedi ila sekiz bin kişilik bir nüfusla övünebilirdi, bugün iki yüzün biraz üzerinde. Genellikle günlük turist sayısı yerlilerin sayısını aşıyor.
Melnik bölgesi, doğal koşullar tarafından iyi bir şekilde korunmaktadır. Modern şehrin güneyinde, St. Nicholas tepesindeki Slava Kalesi'nin kalıntıları bulunmaktadır. Birinci Bulgar Krallığı yıllarında buraya bir kale inşa edilmiştir. Arkeologlar, kale duvarlarının ve diğer yapıların kalıntılarını inceledikten sonra, buradaki en yoğun inşaatın 13-14 yüzyıllarda yapıldığı sonucuna vardılar. Ayrıca ortaçağ Melnik'in üç savunma kuşağı olduğunu öne sürüyorlar.
Birincisi dış şehri korumaktır; bu surlu hattan günümüze sadece kale duvarının kalıntıları ulaşabilmiştir. İkinci tahkimat kuşağı, Glory Kalesi ile tepenin kabartmasını tekrarladı. Üçüncüsü, iç şehir olan kale tarafından işgal edilen bölge olan tepenin güneybatısını savundu. Kale duvarlarının kalıntıları da güney kesiminde korunmuştur. Aziz Petrus Kilisesi'nden yüz metre uzakta inşa edilmiş olan kale duvarının izini şimdi bile gözlemleyebilirsiniz. Nicholas. Kilisenin kendisi de günümüze ulaşmamıştır, sadece doğu duvarının kalıntılarını ve çeşitli mimari unsurları görebilirsiniz.
Despot Alexy Slav sayesinde kaleye Slavova adı verildi. 1211'de Melnik'i fethetti ve 1215'te feodal bağımsız prensliğinin başkentini Tsepina'dan buraya taşıdı. Asen hanedanının soyundan gelen Alexy, Bulgar topraklarının bağımsız bir hükümdarıydı. Gücünde dağ kaleleri, orta ve batı Rodop ile nehrin doğusundaki Doğu Makedonya topraklarının bir parçası vardı. Struma. Despot Alexy'nin hükümdarlığı sırasında, Melnik önemli bir ekonomik ve kültürel merkez haline geldi. Slav, manastır manastırlarının refahına çok dikkat etti ve cömert bir hayırsever olarak biliniyordu.
Çok sayıda askeri çatışmanın bir sonucu olarak, Slavova kalesi, St. Nicholas'a modern şehirden yürüyerek ulaşılabilir.