cazibe açıklaması
Müze, 18. yüzyılda inşa edilen ve Kral V. Juan tarafından Odivelas'taki St. Dinis manastırının başrahibesi Paula Teresa de Silva e Almeida'ya bağışlanan Pimenta Sarayı'nda yer almaktadır. Güzel eski müze binası, Lizbon'un en büyük parkı olan Campo Grande'nin yanında yer almaktadır. Müzenin tavus kuşlarının özgürce dolaştığı bir avlusu var.
Müzenin sergilenmesi, tarih öncesi çağlardan 19. yüzyıla kadar şehrin tarihini, gelişimini anlatıyor. Ziyaretçiler, şehrin 1755 depreminden önceki büyük modeline bir göz atmakla ilgilenecekler. Müzede seyir haritaları, tarihi tablolar ve paneller ile Roma dönemine ait arkeolojik buluntular sergileniyor. Kentin deprem öncesi ve sonrasındaki tarihi panoramaları ve Altın Çağ'a ait mobilyalar oldukça ilgi çekicidir. Sergiler arasında, Engizisyon zamanlarından sahneleri betimleyen 17. yüzyıldan kalma bir gravür dikkat çekiyor. Diğer baskılar, örneğin, "Kral Charles II ile bir düğün için Catherine Braganza'nın Londra'ya Gidişi" gibi soyluların hayatından resimleri tasvir ediyor. Ayrıca müzede ilk su kemerinin yapım çizimlerini ve buna benzer birçok projeyi görebilirsiniz.
Müzede, ziyaretçilerin yirminci yüzyılın başlarındaki sanatçı Jose Malhoa'nın ünlü eserleri de dahil olmak üzere güzel sanat eserlerini de görebileceklerini belirtmekte fayda var. "Fado" adlı resmi özel ilgiyi hak ediyor ve Portekiz'in sanatsal mirasının bir örneği. Müzenin tarihi hazineleri arasında, milli marşı yazan büyük Alfredo Keil'in oturduğu piyano var.
Müze yirminci yüzyılın başında kurulmuş olmasına rağmen ancak 1942 yılında ziyarete açılmıştır.