Hessen eyaletinde bu yerleşim önemli bir konuma sahiptir, hem metropol bölgesinin ana şehri hem de Almanya'nın ekonomik, bilimsel, kültürel ve turistik yaşamının merkezidir. Frankların yaşadığı Frankonya topraklarında bulunduğundan, adını onlardan almıştır. Aslında Frankfurt am Main'in tarihi, ünlü Roma İmparatorluğu dönemiyle başlar.
Antik çağlardan Orta Çağ'ın sonuna kadar
Arkeologlar bugün şehrin çevresinde Roma hükümet dönemiyle ilgili nesneler buluyorlar. Eserlerin birçoğu MS 1. yüzyıla kadar uzanıyor, bu yüzden bir anlamda Frankfurt am Main tarihinin Roma'da yazılmaya başladığını söyleyebiliriz.
Daha sonra, imparatorluğun en yüksek gücünün temsilcileri bu antik kentte seçildi. Bu seviyenin ilk olayı 885 yılında gerçekleşti. Yüzyıllar boyunca, Alman imparatorları ve kralları komşu Aachen'de seçildi ve taç giydi. Frankfurt am Main'de taç giyen yasal otoritenin ilk temsilcisi II. Maximilian (1562) idi ve sonraki imparatorlar onun örneğini takip ettiler. Son taç giyme töreni 1792'de gerçekleşti, II. Franz imparator oldu, bu topraklarda Roma İmparatorluğu dönemini sonlandırdı.
Bir ortaçağ kentinin yaşamı komşularından farklı değildi - iç savaşların, komşuların toprak iddialarının, salgın hastalıkların neden olduğu aynı sorunlar. İlk kez 1150 yılında düzenlenen Frankfurt Fuarı, şehrin ayakta kalmasına yardımcı oldu, 1478 yılından bu yana düzenlenen kitap fuarı bugün de faaliyetini sürdürüyor.
Frankfurt am Main, XIX - XX yüzyıllarda
19. yüzyılın başlarında, kentin toprakları defalarca Fransız işgaline maruz kaldığı için, Napolyon birlikleri Frankfurt am Main tarihinde izlerini bıraktı. Napolyon'un yenilgisi ve tahttan çekilmesi Avrupa'da ciddi siyasi değişimlere yol açtı.
Frankfurt Büyük Dükalığı Avrupa haritasından kayboldu, şehir bölgeleri Alman Federasyonu'na eklendi. Frankfurt, özel konumu göz önüne alındığında özgürleşti ve Federal Meclis'te kendi temsilcisine sahipti. 1866'dan sonra şehir Prusya'nın yetkisi altına girdi. Coğrafi olarak Hessen-Nassau eyaletine aittir.
1920'de Frankfurt am Main yeniden Fransız işgali ve kurtuluşu dönemini yaşadı, ardından Naziler iktidara geldi. II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru şehrin mahalleleri birden fazla bombalamaya maruz kalıyor, şehrin tarihi binaları yok olmuş, sadece tek tek binalar ayakta kalabilmiş.
