cazibe açıklaması
Rodos adasının güneydoğu kıyısında, küçük bir tatil beldesi olan Lindos bulunmaktadır. MÖ 10. yüzyılda Dorlar tarafından kurulmuştur. Antik çağda, adanın en güçlü şehirlerinden biriydi.
Şehrin ana cazibe merkezi, şüphesiz, deniz seviyesinden 116 m yükseklikteki sarp bir uçurumun üzerinde şehrin üzerinde görkemli bir şekilde yükselen antik Akropolis'tir. Lindos, sürekli olarak Yunanlılar, Romalılar, Bizanslılar, St. John Şövalyeleri ve Türkler tarafından güçlendirilen Akropolis'i doğal olarak etkileyen sahiplerini defalarca değiştirdi. Bu alanın arkeologlar tarafından kazıldığına ve burada var olmuş tüm yapıların olası temellerinin keşfedildiğine inanılıyor.
Bugün, antik Akropolis topraklarında, çeşitli dönemlere ait çok sayıda mimari anıt korunmuştur. Burada Antik Yunanistan'ın en saygı duyulan tanrıçalarından biri olan Dor düzenindeki Athena tapınağının kalıntılarını görebilirsiniz. Bu kutsal alan MÖ 4. yüzyılda inşa edilmiştir. daha eski bir yapının temeli üzerine (MÖ 9. yy). Kutsal Propylaea ve anıtsal merdiven de günümüze ulaşmıştır. Merdivenlerin dibinde, kayanın üzerinde, ünlü heykeltıraş Pythokritius'un (MÖ 180 civarında) eski bir Yunan savaş gemisinin (trireme) eşsiz bir kabartması vardır. Akropolis topraklarında, büyük olasılıkla imparator Diocletian'a adanmış bir Roma tapınağının (MS 300) kalıntıları da vardır.
Aziz John Şövalyeleri döneminde, Büyük Üstat'ın kalesi burada daha eski bir Bizans yapısının temelleri ve kaleyi daha da zaptedilemez kılan devasa bir siper üzerine inşa edilmiştir. Ortaçağ kalesinin yakınında antik bir tiyatronun kalıntılarını görebilirsiniz. 87 m uzunluğunda, 42 sütundan oluşan Helenistik kapalı revak (MÖ 200) ve daha eski bir yapının temelleri üzerine inşa edilen St.
Lindos Akropolü, Yunanistan'daki (Atina Akropolisinden sonra) ikinci en büyük ve tarihsel olarak en önemli akropoldür. Her yıl dünyanın her yerinden binlerce turist bu güzel antik mimari anıtını ziyaret ediyor. Görkemli binanın tepesinden sahilin güzel bir panoramik manzarası açılıyor.